Press ESC to close

Uzaktan Çalışma için 5 ilke: SOVİT Modeli

[vc_row][vc_column][vc_column_text]

Bilimsel veriler ilerleyen yıllarda uzaktan çalışmanın daha da yaygınlaşacağını gösterirken çağa ayak uydurmak artık işimizin bir parçası. “Uzaktan nasıl çalışılır?” sorusundan yola çıkarak uzaktan çalışma üzerinde yaptığım araştırmalar sonucunda önerim “SOVİT” modelini uygulamak.

1. Uzaktan Çalışma Nedir?

       Dünya, pandemiyle birlikte birçok alanda köklü değişiklikler yapmaya mecbur kaldı. Ofisler, sınıflar, projeler, konferanslar artık daha çok evimizde. Uzaktan çalışma (remote work) kavramını artık bire bir deneyimliyoruz diyelibiliriz. Yaşadığımız bu süreçte değişime adaptasyon sağlayanlar başarılı olacak, problem havuzunda kaybolanları da maalesef geride bırakacağız. Eskiden atı alan Üsküdar’ı geçerken şimdi teknolojiyi kullanan Ay’ı geçiyor.
       Sosyal medya araçları üzerine hizmet veren Buffer yazılım firması 2018 yılında başlattıkları “uzaktan çalışma” üzerine araştırmalarının sonuçlarını her yıl bizlerle paylaşıyor. Bu sene (2020) uzaktan çalışan 2500 kişi üzerinde yaptıkları araştırmanın bazı sonuçlarını özetleyecek olursak (1);
  • Araştırmaya katılanların çoğunluğu uzaktan çalışmayı istiyor (%98) ve öneriyor (%97),
  • Uzaktan çalışmanın faydalarını; esnek çalışma, istediğin yerden çalışma, işe gitmemek, aileyle vakit harcamak,
  • Uzaktan çalışmanın zor yanlarını; iş birliği ve iletişim sorunları, yalnızlık, işten kopamamak, dikkatin dağılması vb.,
  • Katılımcılar uzaktan çalışma için kullandıkları alanları; ev (%80), ofis, iş alanları, kafeler şeklinde sıralamışlar.
       Uzaktan çalışmada memnuniyetin artması ve verimliliğin sağlanması için daha çok deneyime ve bilimsel verilere ihtiyacımız var. Gelişmiş birçok ülke bile uzaktan çalışma üzerine politikalarını yeni oluşturmakta ve bu konuda düzenlemeler yapmaktadır. Hollanda’da aile finansmanı kurumu olarak yer alan NIBUD; işverenlerin, çay-kahve, ilave doğalgaz, elektrik, su, internetten tutun da tuvalet kâğıdına kadar çalışana ödeme yapması gerektiğine karar vermiş (2). Pandemi sürecinde ülkemizde “Uzaktan Çalışma Genelgesi” ile esnek çalışmaya dair mevzuat getirilse de, uzaktan çalışmaya yönelik önemli mevzuat eksiklerinin olduğu bilinmektedir (3).
 
Güncelleme (10.03.2021): Resmi Gazete’de “Uzaktan Çalışma Yönetmeliği” yayımlandı.  Dolayısıyla işgörenin haklarını korumaya yönelik iyi bir adım atılmış oldu. Yönetmeliğin genel hatlarını; iş sağlığı ve güvenliği, çalışma süreleri, gerekli malzeme ve ihtiyaçların karşılanması oluşturmakta. Yönetmeliğe buradan ulaşabilirsiniz.
 
       Uzaktan çalışma hayatı başta eğitim olmak üzere birçok sektörü, çalışanını ve işverenini etkilemiş durumda diyebiliriz. Google’da trend aramalarda şöyle bir ifade yakaladım: “Uzaktan çalışan ekibinde morali yüksek tutmak için ne gibi adımlar atarsın”. Anlaşılan işverenin de kafası biraz karışık.
       Benim bu süreçte iş yaşamımda değişiklikler olsa da tam zamanlı uzaktan çalışma fırsatım olmadı diyebilirim. Yalnız her akademisyen gibi uzaktan araştırma, proje yürütmeye alışkın olduğumuzdan sürecin bize de kattığı çok şey oldu. Çevremden uzak çalışan arkadaşlarıma sorduğumda herkes çok memnun olduğunu ve ömür boyu böyle çalışabileceğini ifade ediyor. Araştırmalar pek öyle göstermese de artık uzaktan çalışma hayatı yaygınlaşacak diyebiliriz. Peki kurumunuz ya da yöneticiniz uzaktan çalışma kararı aldıysa ne yapmalı? Bilimsel araştırmalar, projeler, tez yönetimi vb. konularda uzaktan ve etkileşimli çalışmayı öğrenme aşamasındaysanız size önerim “SOVİT” modeli.
 

2. SOVİT Modeli

2.1. Sağlık

Bir sağlıkçı olarak tabi ki “Her şeyin başı sağlık” diyerek başlıyorum. Henüz uzaktan çalışmanın sağlığımıza olan etkileri konusunda dolgun bir literatüre sahip olamasak da çıktılar az çok tahmin ediliyor.

  • Sosyal yaşam: En başta insan sosyal bir varlık olduğundan ne kadar uzaktan görüşmeler yapsak da yeterli sosyalleşemediğimiz bir gerçek. Pandemi sürecinde buna daha çok sağlığımız için maruz kaldık. Pandemi bittiğinde mesleğinize veya kurumunuza göre uzaktan çalışıp çalışmama durumunuz netleşecek. Belki de sürekli böyle çalışmayı isteyecek ya da istemeden böyle çalışmanız gereken bir işiniz olacak. Bu noktada hem iş arkadaşlarıyla hem de sevdiklerinizle imkan buldukça vakit geçirmeniz sağlığınıza yararlı olacaktır. Kanıt veremesem de mutlu yaşamın sırrının iyi ilişkiler olduğunu belirtmek isterim.
  • Ergonomi: Kas-iskelet sistemi ağrıları çekmek istemiyorsanız ergonomiyi unutmamanız gerek. Bunun için iş yerine benzer şekilde ofis mobilyaları kullanmanızda fayda var. Ergonomik oturma pozisyonunu sağlamalı, mola aralarında mobilize olup dolaşımınızı hızlandırmalısınız. Uzun süre masa başı çalışmanın sağlığa olumsuz etkileri açısından literatür kanıtlarla doludur.
  • Psikoloji/ruh sağlığı: Sağlığın bileşenlerinden biri de ruh sağlığınızdır. Fiziksel sağlığınızla ilgilenirken ruh sağlığınızı da korumanız bir o kadar önemli. Kendinizi tükenmişlik, aşırı stres, öfke, karamsarlık, kimsesizlik vb. olumsuz hisler içerisinde buluyorsanız ve buna çözüm üretemiyorsanız profesyonel destek almanın zamanı gelmiş demektir.

2.2. Ortam

       Evinizde kendi iş ortamınızı yaratın. Uzaktan çalışmayla birlikte iş-yaşam dengesini sağlamak da önemli bir konu oldu. “Eve iş getirme” söylemine akademisyenler, öğretmenler gibi bazı iş kolları zaten aşinadır. Fakat bu söylem genelde bir negatiflik bildirir ve eve iş getirmeyi aslında hiç sevmeyiz. Peki ya iş eve çoktan geldiyse?
Öncelikle evden çalışıyor olsak da iş-aile/yaşam ayrımını net bir şekilde yapmamız gerek. Çünkü işin aile üzerine birçok olumsuz etkisi olduğunu bilmekteyiz (4). Bunun için aslında öneriler oldukça basit; evinizde çalışma ortamını yaratmak;
  • Oryantasyon: Pijamaları giydik, koltuğumuza yayıldık bir elimizde bilgisayarımız bir elimizde kahvemiz takılıyoruz. Hayalimizi böyle bir iş yaşamıyla süslendiriyorsak emin olun ki bunun sonu hüsrandan öte. Böyle bir iş hayatına ne fizyolojiniz ne psikolojiniz dayanabilir. İş disiplinini sağlamak, ev ortamında kendinizi salmamakla çok ilgili. Her zamanki iş kıyafetlerini giyip, rutin uygulamalarınızı gerçekleştirmeniz odaklanma ve performans açısından oldukça önemli.
  • Sınırı belirleyin: Ofis yaşamındaki şartları sağlayamasanız da mutlaka bir masa ve sandalye ile işe koyulmanız gerek. Gerekli elektronik ortamınızı da yarattıktan sonra ev içerisinde bulunduğunuz yere hayali iş alan sınırınızı çekin. Artık orası sizin iş yeriniz. Bu sınırı iyi koruyabilmek adına iş alanınızı evinizin en sakin, en az kullanılan odasına ayarlamanızı tavsiye ediyorum. İmkanlarınız sınırlıysa oda içerisinde bir bölümlemeye gidebilirsiniz.
  • Sınıra sadık kalın: Sınırın ötesine geçtiğinizde artık evinizdesiniz ve rolünüzün (anne, baba, eş, bireysel yaşam) şapkasını takmanız gerek.  Sınırı geçince işi konuşmak yaptığımız en büyük hatalardan biri. Bu genel iş-ev hayatımızda da böyle. Eşinizle, partnerinizle ya da kimle iş konuşacaksanız süre sınırı koymanızda fayda var.
  • Güvenlik: Uzaktan çalışmayla birlikte ev hayatımızı, bir nevi mahremiyetimizi de dış dünyaya açmış olduk. Mikrofon ve kameranın kapanıp kapanmadığından bile şüphelenir olduğumuz bu süreçte teknoloji azizliğine uğrayan birçok insanın videosunu izledik ya da bire bir şahit olduk. Aynı durumlara düşmemek adına güvenliği elden bırakmayalım.

2.3. Verimlilik

  • Zaman yönetimi: Uzaktan çalışmanın getirdiği olumsuzluklar arasında başlarda yer alan bir problem: zaman yönetimi. Ne yazık ki; uzaktan çalışma bilhassa özel sektörde istenilen zamanda çalışmaya dönüştürülmüş durumda. Ne kadar çalıştığınızı ölçmek burada önemli. Aynı zamanda belirli değişkenlerle de verimliliğinizi ölçebilirsiniz. Verimli olduğunuz zamanları değerlendirerek performansınızı yükseltmeniz mümkün. Zaman yönetimi için kullanabileceğiniz teknikler ve uygulamalar var. Bunlara bir modül olarak detaylı değineceğim. İlerleyen yazıları takip etmenizde fayda var.
  • Kokular: Odanızın kokusunun verimliliğiniz üzerine etkisinden bahsetsem size abartı gibi gelebilir belki ama kokuların bilişsel işlevleri, performansı artırdığına dair birçok araştırma bulunmakta. Pubmed’te yer alan bir araştırma; birçok koku araştırmasının fiziksel ve psikolojik sağlık açısından sonuçlarını incelemiş. Koku ile uyandırılan belleğin olumlu duygusal durumlar yaratması halinde çok faydalı bir araç olabileceğinden bahsedilmekte. Örneğin; Türk halkı için limon kolonyasının bir bayram çağrışımı yaratması mümkün. Bu durumda limonun iş performansını geliştirdiğine dair kanıtlar olsa da sizin etkilenmeniz tamamen bayramlarınızı nasıl geçirdiğinize bağlı olabilir. Çok uzatmadan özetleyecek olursam size iyi gelen kokuyu iş ortamınızda kullanarak hem performansınızı artırıp hem sağlığınızı geliştirebilirsiniz (5).
  • Mekan değiştirin: Çalışma ortamının dışına çıkmak, yer değiştirmenin de iyi geldiği zamanlar olacaktır. Sınıra sadık kalın dedim ama onu daha çok ev için geçerli bir soyut kavram olarak düşünün. Ben daha çok odaklanmanın öneminin az olduğu, rutin işlemlerden oluşan işlerimde dışarıda takılırken çalışmayı öneriyorum. Bazı işler belli bir rutinden oluşurken çok sıkıcı olabiliyor. Böyle durumlarda dışarıda kahvenizi yudumlarken işi tamamlamak keyif verebilir. Bir başka önerim de; uzun soluklu bir işi tamamladığınızda değerlendirmek için ortam değiştirmek gerekebilir. Emin olun ortam değişikliğinin bakış açınızda da değişikliğe katkısı olacaktır.

2.4. İletişim

Elektronik ortamda iletişimin etkinliği ve sürdürebilirliği önem kazanıyor. Fiziksel ortamda vücut dili, ses tonu, temas gibi birçok etkene iletişimin etkinliğini sağlarken, elektronik ortamda bunları sağlamak çoğu zaman mümkün olmuyor. Yazışmalara veya etkileşimlere zamanında cevap verebilmeniz, kopmaların olmaması açısından gerekli.

  • İletişim uygulamaları: Ekip içi iletişimde herkesin kabul gördüğü etkili bir iletişim aracının kullanılmasında fayda var. Uygulama konusunda tercihlere baktığımızda ülkemizde en çok Whatsapp kullanılmasına rağmen Slack, Asana, Monday vb. birçok alternatif uygulama bulunmakta.
  • Proje uygulamaları: Elektronik ortamda proje, araştırma, tez vb. çalışmalar yürütmenin bir diğer zorluğu da etkin ve eş zamanlı iletişimin sağlanamaması. Bu konuda büyük kolaylıklar sağlayan birçok bulut destekli yazılımlardan en iyilerini sıralayacak olursam; Google Drive, Microsoft Teams…

2.5. Teknoloji

  • Teknolojik donanımlar: En çok yaşanan problemlerden biri de bu süreçte teknolojinin bazen sınıfta kalmasıdır. Gelip giden internet bağlantınız, kalitesiz mikrofon dolayısıyla sesinizin iyi anlaşılmaması gibi birçok benzeri durumu yaşayıp, tecrübe ediyoruz. Bunun için bazı önerileri sıralayacak olursak;
    • Etkin bir yerel internet bağlantısı (yedek olarak yeterli bir cep internet paketi)
    • Yeterli kalitede mikrofon, kulaklık, kamera vb. donanım
    • Çalışma alanının yeterli ışıklandırılması
    • İşe veya toplantıya başlarken, tüm donanımlarınızı öncesinden kontrol etmek
  • Teknolojik araç kullanımı: Eskiden basit mesajlaşma uygulamalarını mucize olarak görürken, şimdilerde çok büyük organizasyonları bile video konferans yöntemiyle gerçekleştirebiliyoruz. ABD’de günde 11 milyondan fazla video konferans görüşmesi gerçekleştiği biliniyor (6). İlerleyen zamanda bu alandaki teknolojinin artması da beklentiler arasında. Bireysel açıdan baktığımızda teknolojik gelişmeleri yakalamak, program-uygulama becerilerini geliştirmek hepimizin sorumluluğuna kalmış durumda. Birkaç öneri;
    • Yazılım eğitimleri alın veya kendiniz üstünde çalışın
    • Bilmediğiniz yerde her zaman sorgulayın, danışın
    • Öğrendiklerinizi mutlaka uygulayarak deneyimleyin

 İletişimde emoji kullanmaktan çekinmeyin! Abartıya da kaçmayın 😊

 

  1. Özer, H. D. (2018). Uzaktan Çalışmada İş Sağlığı ve Güvenliği. Antalya Bilim Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, 6 (12), 193-226
  2. Çeti̇nceli̇, K., Çarıkçı, İ. (2020). İş-aile Çatışması Neden ve Sonuçları: Kurumsal Bir Değerlendirme. Süleyman Demirel Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, (37), 174-192
  3. Herz R. S. (2016). The Role of Odor-Evoked Memory in Psychological and Physiological Health. Brain sciences, 6(3), 22

 

[/vc_column_text][/vc_column][/vc_row]

Öğr.Gör. Ali Kaplan

Yazıyla ilgili geri bildirimlerinizi isterseniz aşağıda isterseniz mail yoluyla ulaşarak yapabilirsiniz. Teşekkürlerinizi sunmak için yazıyı sevdiklerinizle veya sosyal medyada paylaşmanız yeterli olacaktır. 

Bir yorum da siz bırakmaya ne dersiniz..

Ali KAPLAN sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya devam et

Bağlantıyı kopyala